Etiket arşivi: ihracat

Reel Kesimin Ekonomiye Güveni Artıyor

Merkez Bankasının her ay tekrarladığı güvenilir bir anket olan İktisadi Yönelim Anketi 22 Şubat 2017’de yayınlandı. Medyada yeterince üzerinde durulmadığını düşündüğüm ankete ilişkin bazı noktaların altını çizmek yararlı olabilir.

2000’den fazla kuruluşun katıldığı anketin sonucunda Reel Kesim Güven Endeksinin 97’den 105 düzeyine sıçradığını gördüğümde şaşırmıştım. Ayrıntılara indiğinizde görüyorsunuz ki “beklentiler” ve ihracatla ilgili konular söz konusu sıçramayı olanaklı kılmış.

Özellikle üretim hacmi, ihracata ilişkin sipariş seviyesi ve genel gidişata ilişkin faktörler endeksin yükselişine döviz kurundaki sıçramanın da etkide bulunduğunu gösteriyor. Döviz kuru yükselince ihraç pazarlarında sağlanan rekabet üstünlüğü somutlaşmış, siparişe dönüşmüş durumda.

Şimdi, kurun gevşemesiyle iç piyasada bozulmaya yüz tutan fiyatlama davranışının terbiye edilmesi gerekiyor.

Anketin ‘genel gidişat’ bölümü, ankete yanıt verenlerin kendi sektörlerine ilişkin moral değerlerinde önemli bir iyileşmeyi ortaya koyuyor. Yine de iyi sonuçlar bizi rehavete sürüklemesin, endeksin bugünkü değeri halen 15 Temmuz öncesinde… Bu motivasyonu sürdürüp istihdam ve enflasyon konusunda ciddi tedbirler almaya devam edilmeli.

Referanduma kadar geçecek iki ayda FED’in faiz artışına ilişkin radikal bir kararı olmaz ise ekonomi bahar ve yaz aylarına moralli girecektir. Öyleyse dövizdeki gevşeme devam ederken mümkün olduğunca yol almakta yarar var. Fiyat ve ücretlerde kamu kesiminin en az döviz kurunda olduğu kadar ciddi kampanya yürütmesi gerekebilir.

Ekonomiyi Nasıl Gördüğünüz Nereden Baktığınıza Bağlı

vision[1]Son yazısında (Manisa Haber Gazetesi, 12 Ağustos 2009, “Ekonomi ve Dış Politika“) İktisadi Vizyon köşesine bir soru sorarak pas atan -krizin ortaya çıkardığı cevval köşe yazarı- Sayın İdris Şendil’in pasını göğsümüzde yumuşatalım. Sayın Şendil şirket bilançoları zarar görünürken, borsa endeksinin nasıl olup da yükseldiğini; insanların zarar eden şirketlere niçin ortak olmak isteyebileceklerini açıklamamı rica etmiş. Elimizdeki verilere ve ekonominin gerçeklerine göre bu konuyu analiz edelim. Ekonomiyi Nasıl Gördüğünüz Nereden Baktığınıza Bağlı yazısına devam et

Seçimden Önce ve Seçimden Sonraki Ekonomik Görünüm

secim_anket_200[1]Türkiye ekonomisinin seçimden önceki görünümü, özellikle sanayi üretiminde üretim ve kapasite kaybı, fiyat seviyesinde beklenenin altında bir artış, dış açıkta azalma, işsizlikte ise artış eğiliminin devam etmesi olarak özetlenebilir. Bu başlıkların ayrıntıları sorgulandığında ise enflasyon ve cari açıktaki olumlu seyrin aslında talep eksikliğinin doğal sonuçları olduğu görülebiliyor. Dünya genelindeki ekonomik daralmanın hammadde fiyatlarının ekonomi üzerindeki yükünü hafiflettiği de diğer önemli bir dönem profili. Son haftalarda döviz fiyatları üzerindeki yukarı yönlü hareketin, kamuoyunun dikkatini çeken önemli bir gelişme olduğunu da belirtelim. Seçimden Önce ve Seçimden Sonraki Ekonomik Görünüm yazısına devam et

Amerika aksırdı, Türkiye grip mi oldu?

Küresel ekonomik krizle ilgili yapılan yorumlar değerlendirildiğinde, Türkiye’nin krizden ne düzeyde etkileneceği hala bir muamma olarak görünüyor. Dış piyasalardaki sorunun öncelikle finansal nitelikli olduğunu bir kenara yazalım. İlk elde, Türkiye’deki mali kuruluşların ve üreticilerin dış kaynaklı sermayeye ulaşma şansının azaldığı anlaşılıyor. Bankaların dış kredi elde etme güçlüğüne düşmesinin de, doğal olarak piyasadaki kredilendirmeyi etkilemesi beklenmelidir. Amerika aksırdı, Türkiye grip mi oldu? yazısına devam et

Boş Şirket

İş idaresinde kabul görmüş genel geçer doğrular, Türkiye şartlarında tümüyle başka nedenlerle geçerlilik kazandı. Bugün dünyanın pek çok büyük şirketi üretimden elde ettiği cirosunu, toplam hasılatı içerisinde %10’a kadar düşürdü. Bu türden firmalara literatürde “boş şirket” adı veriliyor. Marka sahibi olmak, şirket merkezini sadece bir hizmet organizasyonuna dönüştürmeyi mümkün hale getirdi. Türkiye’de “boş şirket” tasarımını canlandırmaya gerek duyulması ise tercihten öte bir zorunluluk artık. Boş Şirket yazısına devam et

Manisa’da Sanayicinin Önündeki Engeller ve Olanaklar

Ekonomideki duraklama süreci sanayiciyi etkilemeye başladıkça, sanayici açısından zorlu bir süreç işlerlik kazanıyor. Örneğin bazı fabrikalar çalışma saatlerini azaltıyor.

Kriz süreci, birikmiş çelişkileri ortaya koymak için geç kalmış bir zaman dilimi. Türkiye genelinde tarım dışı istihdamın azalması, elbette sanayimizde çalışan işçiyi de etkiliyor. Diğer taraftan sanayicinin yıllardır ifade ettiği maliyet sorunlarına henüz kesin bir çözüm paketi ile yaklaşılmış değil. Bu arada, özellikle Manisa’daki sanayi işletmelerinde gözlemlenen sorunların belirginleştiğini de aktarmak durumundayım. Manisa’da Sanayicinin Önündeki Engeller ve Olanaklar yazısına devam et

Büyüme ve Cari Açık

2005 yılının ilk dokuz aylık döneminde Türkiye ekonomisi % 5,4 oranında büyüdü. Basına % 7 olarak yansıyan 2005 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin (Temmuz, Ağustos, Eylül) büyüme rakamı, kullanılmaya çok elverişli değil. Yine de, büyüme istatistikleri incelendiğinde 2005 yılı hedeflerine ulaşılacağı anlaşılıyor. Büyüme ve Cari Açık yazısına devam et