Etiket arşivi: milli gelir

Beklentiler ve Gerçekler

Ekonomi alanında son aylarda meydana gelen gelişmelerin tüketiciyi etkilediği anlaşılıyor. Aynı şekilde reel kesimin üretim konusunda beklentilerini hızlı bir gözden geçirmeye tabi tuttuğu da bir başka gerçek. Fakat beklentilerle gerçekler arasındaki fark gereğinden fazla açıldığında, bazı uyarılara kulak asmanın zamanı gelmiş oluyor. Geçtiğimiz 18 aylık dönemde hızlı bir değişim yaşayan ekonomik göstergelerin yorumlanması konusundaki sorunları gidermeye katkı sağlamak için 2008 yılının Eylül ayı ile bugünü karşılaştırmakta yarar görüyorum.

Böyle bir karşılaştırma bize gösteriyor ki; maalesef krizden önceki ekonomik performansı henüz yakalayabilmiş değiliz. Özellikle işsizlik konusundaki direnç çok güçlü… Milli gelirdeki küçülmeye paralel olarak sanayi üretimi hala 2008 yılının gerisinde. Keza kapasitedeki boşluklar devam ediyor. Mevcut göstergelerin yorumlanmasında, tüketiciyi ve üreticiyi yanıltan konu, istatistiklerin kıyaslandığı dönemin doğru zaman dilimi olmadığı. Daha doğru değerlendirme için, baz dönemini sıfır noktası oluşturabilecek bir devreye çekince, gerçekler daha net görülebiliyor. Beklentiler ve Gerçekler yazısına devam et

Yeni dönemde tasarruf-yatırım alışkanlıkları değişecek mi?

Türk toplumunun yatırım kavramına atfettiği değer ile ekonomi dilinin yatırımdan kastettiği arasında fark olduğu eskiden beri bilinir ve tekrarlanır. Geniş nüfus grubunun yatırımdan anladığı genellikle finansal yatırımlardır. Daha geniş bir diğer halk tipi yatırım ise, borsa, döviz, mevduat faizi üstüne altın, gayrimenkul eklenip, repo da bu toplamın içindeki yerini aldığında oluşur. Bu tanımdan hareket edersek, aslında tasarruf adı verilmesi gereken birçok değerin, yatırım olarak adlandırıldığını duyarız.

Tüm anlamlarıyla yatırım kelimesinin Türkiye’de ifade ettiği değerin zaman çizgisi içinde ayrıca üç anlam daha kazandığını düşünüyorum. İlk zaman dilimi, yüksek enflasyon döneminde, yani 2002’ye kadarki dönemdi. İkincisi, 2002 ile 2007 yılına kadar geçen ve giderek düşen faiz hadleri, düşen enflasyon, artan dış yatırımlar ve hızlı büyüme dönemi oldu. 2008’in ortalarından bugüne dek geçen ve bundan sonra da devam edeceği anlaşılan belirsizlik ve düşük getiri dönemi ise üçüncüsü oluyor. Yeni dönemde tasarruf-yatırım alışkanlıkları değişecek mi? yazısına devam et

Hükümet hedefler konusunda bu defa gerçekçi mi?

ali_babacanÇarşamba günü (16.09.2009) açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) başta IMF olmak üzere pek çok kesimden övgü aldı. Hedefler gerçekçi bulundu. Önlemler sıralandı.

Biz de bu defa özellikle işsizlik hedefi hariç, öngörüleri hayalci bulmadık. Hükümet hedefler konusunda bu defa gerçekçi mi? yazısına devam et

Tek çiçekle bahar gelmez

Bahar ve ciceklerBorsa yükseliyor, faizler düşüyor, dış piyasalarda bir filizlenme var. Kur ve enflasyonun seyri de öyle. Bilançonun diğer tarafı içinse aynı şeyi söylemek mümkün değil. Tüketici güveni dışında sanayi üretimi ve milli gelir geriye doğru gitmeye devam ediyor. İstihdam ve sanayi üretimi hakeza, istihdam da öyle. Vatandaş bunları alt alta koyduğunda doğal olarak kafası karıştığı için, gerçekte gidişatın ne yönde olduğunu sınıflandırmak daha doğru olmalı. Tek çiçekle bahar gelmez yazısına devam et

Yeni Teşvik Sistemi ve Manisa’nın Beklentileri…

Hükümetin açıkladığı yeni teşvik sistemi ile ilgili ayrıntılar basında yeterli miktarda yer buldu. Hafta sonu davet edildiğim bir televizyon programında da bu konuyu uzun uzun konuştuk. Fakat yeni teşvik sisteminin avantaj ve dezavantajlarını, güçlü ve zayıf yönlerini daha kalıcı eleştirilerle ele almak gerektiğini düşünüyorum. Yeni Teşvik Sistemi ve Manisa’nın Beklentileri… yazısına devam et

Vergi Oranlarında İndirim

Haftanın önemli olaylarından biri de geniş kesimleri ilgilendiren vergi oranlarında yapılan indirim oldu. Kurumlar Vergisi’nde %10, Gelir Vergisi’nde 5 puanlık indirim yapıldı. Bu oranlar 2006 takvim yılından itibaren geçerli olacak. Hükümetin vergi indirimleriyle ulaşmak istediği hedefin vergi hasılatı üzerindeki etkisi sınırlı olacak. Öte yandan, kararın vergi mükellefleri bakımından teşvik edici olduğu da ortada. Vergi Oranlarında İndirim yazısına devam et