Geçtiğimiz Pazar gününden itibaren uygulanmaya başlanan sigara yasağının genişletilmesi, bugüne kadar daha çok sosyal etkileri itibariyle tartışıldı. Sigara yasağının özellikle kahvehane, bar ve eğlence yerlerinde de uygulanacak olması, ekonomi üzerinde de ciddi etkilerde bulunabilir. Öncelikle geçen yıl uygulanmaya başlanan, bugünküne göre daha dar kapsamlı olan sigara yasağının yılsonu itibariyle %1,5’luk bir pazar kaybına neden olduğundan bahsediliyor. Yani, yasağın tüketim üzerindeki etkisi beklenen düzeyde oluşmamış. Ama bugünkü haliyle yeni yasaklar, oranı %15’e kadar yükseltebilir.
Ekonominin geneline bakıldığında, Dünya Bankası’nın ve Birleşmiş Milletlerin sigaranın özellikle gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerinde geniş etkileri bulunduğunu gösteren araştırmalar dikkat çekici. Uluslararası kuruluşlara göre, gelişmekte olan ülkelerde sigaraya ayrılan fonlar yıllık 3 ila 4 Milyar Dolar düzeyinde. Aynı şekilde “sigara içme yaygınlığı” İnsani Kalkınma Endeksi adı verilen ölçümlerde de dikkate alınan bir faktör haline gelmiş.
Sigara yasağına kayıplar ve kazançlar olarak bakıldığında, kazançların kayıplardan daha fazla olduğu görülebiliyor. Türkiye’de hizmet işletmelerinin özellikle vasıfsız işgücü istihdamı bakımından katkısı tartışılmaz. Ama yıllık 3–4 Milyar Dolar’lık bir tasarrufun ülke ekonomisine katkısının, bu noktalarda yaşanacak başlangıç için keskin istihdam kaybının telafisinde kullanılabileceği göz ardı edilmemeli.
Yasağın en marjinal şekliyle uygulandığı ülke ve coğrafi bölgelerde, boş zaman değerlendirme amaçlı hizmet işletmelerinin başlangıçta büyük bir ciro kaybı ile karşılaştığı doğrulanıyor. Buna karşın, bu işletmelerin zaman içinde müşterilerini geri kazandığı, hatta müşteri profilinin daha kalabalık ve aile gruplarına doğru evrildiği vurgulanıyor.
Sigara yasağının başlamasının ardından, sigara tüketiminin azalması sonucunda oluşacak sağlık koşulları, öncelikle tedavi masrafları konusunda önemli katkı sağlayacaktır. Zaman içinde önemi daha iyi anlaşılacak sağlık harcamalarındaki azalmanın, işgünü kaybını ve verimliliğini doğrudan etkileyebileceği de unutulmamalı.
Ekonomi sonuçta bir “kaynak tahsisi” mekanizması olduğuna göre, sigaraya tahsis edilen kaynakların daha uygun tüketim alanlarına yönlendirilmesi sonucu ortaya çıkan yeni kaynak-harcama dengesinin bir öncekinden daha sağlıklı olacağı tartışılmaz.
Sigara üzerindeki vergi yükü dikkate alındığında, devletin vergi gelirlerinde bir azalma oluşturacak tüketim kaybı, mutlaka kamunun tedavi ve sağlık giderlerinin azalması ile telafi edilebilir.
Hizmet işletmeleri için oldukça sert görünen sigara yasağının seçimlik olmasını daha uygun bulurdum. Sigara yasağına uygun hareket etmeyi taahhüt edecek işletmeler ile bu taahhüdü sağlamayan işletmeler arasında bir ayrım sağlanabilir, sigara yasağına uymayı kabul etmeyenler, sigara içmek isteyen tüketicileri kabul etmeye devam edebilirdi. Sigaradan kaynaklanan kamusal zararların finansmanı için ayrılacak fonu da, sigara içilmesine izin veren işletmeler finanse ederdi.
Sigara yasağı, denetiminden, sağlık, istihdam ve cirolar üzerindeki etkileri, vergi ve harcamalara olan bakışı değiştirmesi bakımından, Türkiye ekonomisi için ileri bir deneyim olacak.
Sizi tebrik ediyorum, çok güzel konulara değiniyorsunuz. Size harfiyen katılmaktayım ancak bir konuda yollarımız ayrılmakta. Siz sert yaptırımların yani para cezalarının tepkilere yol açacağını düşünüyorsunuz. Bense yumuşak geçişlerin Türkiye’de herzaman uygalamalarda sonuç vermediğini düşünüyorum. Bu konularda yazılarınızın devamını diliyorum.
Toplumumuzda sizin gibi kariyer sahibi kişilerin örnek olması sigaranın bırakılmasında katkılarını çok büyük olacağını düşünüyorum.Sağlıklı bir nesil, yaşam kalitesi yüksek bir toplum için sigaraya hayır diyorum.
Bende sigara yasağı nedeniyle oluşacak vergi gelirlerindeki düşüşün, sigaraya bağlı hastalıklar dolayısıyla meydana gelen sağlık harcamalarını uzun vadede düşüreceğini ve vergi kaybını yine uzun vadede amorte edeceğini düşünüyorum. Dünya genelinde içilen tüm sigaraların üçte ikisini sadece 10 ülke tükettiği ve ülkemizin de maalesef bu 10 ülke içinde yer aldığı düşünülürse keşke daha önceki yıllarda başlasaydı diyorum.
Bence ülkemiz yeni bir açılım yapıyor ve bu açılım sadece yeni nesillerde meyvasını verebilecek… Bu yasak, vergi gelirleri vs. bir tarafa bırakırsak, sadece yeni nesillerin sigaraya başlamamasını sağlamaya çalışmak için bir tedbir oluşturabilir. Sibel Hanım’ın da dediği gibi, vergi gelirleri ve kaynak tahsisi mekenizmasına ihtiyaç duyulmadan yıllar önce başlasaydı bu yasak…
benim bildiğim en sert uygulama ABD’de California’da uygulanmış yasak sistemi. Orada başlangıçta çok ciddi ciro düşüşleri olmuş. Özellikle hizmet işletmeleri dediğimiz, bar, kafe gibi yerlerde. Zaman içinde de müşteri profili değişerek ailelere dönüşmüş. Bir de yazıda bulunmayan bir konu daha var: İnsanlar mekanlardan çekildikçe önce eve kapanıp ardından dışarıda uygun mekanlara dönüş yapacaklardır.
Sayın hocam, öncelikle bu tür güzel konulara değindiğiniz için teşekkür ederim. Dumansız hava sahası taraftarıyım fakat her işletmede ve işyerlerinde sigara odası açılması daha uygun olur diye düşünüyorum. Tamam amaç bıraktırmak ama bir kamu dairesinin kapısında sigara içenler topluluğunun olması da pek hoş değil. Sigara yasağının işletmeleri kış aylarında zora sokacağını düşünüyorum. Ekonomiye olan olumsuz etkileri ancak o zaman belli olacak. Gelişmiş veya gelişmemiş ülkelerdeki vatandaşların aklına gelmeyenler(!) yine Türk milletinin aklına geliyor. Yaşanan olaylardan bir tanesi İzmir Kordon’da “Sigara içmeye!” diyerek çıkıp hesabı ödemeden kaçanlar:))
Sizce yaşam bu kadar değersiz mi ?
Sigaranın neden olduğu en önemli hastalık grubu kanserlerdir. Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere soluk borusu, gırtlak, ağız, dil, dudak, yemek borusu, mide, pankreas, mesane, böbrek ve kadınlarda rahim ağzı kanserlerine neden olmaktadır. Tüm kanser ölümlerinin % 30 unun, akciğer kanserinden ölümlerin ise % 90 ının nedeni sigaradır. Günde 1 paket sigara içen birinde akciğer kanserine yakalanma riski hiç içmeyen birine oranla 20 kat fazladır.
İçtiğiniz her sigara sizi kansere bir adım daha yaklaştırmaktadır !
Solunum sistemi hastalıklarından kronik bronşit ve amfizemin en önemli nedeni sigaradır. Kronik bronşitten ölüm oranı hiç sigara içmeyenlerde 100 000 ‘de 3 iken, günde 1 paketten fazla sigara içenlerde 100 000 ‘ de 114 ‘e çıkmaktadır. Sigara akciğerin doğal savunma sistemini de bozduğu için her türlü her türlü enfeksiyon riskini arttırmaktadır. ( Zatürree, bronşit vb. )
Yaşamınızı soluk darlığı içinde oksijene bağımlı, yatağa bağlı halde tamamlamak ister misiniz ?
Sigara içenlerde koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon daha sık görülür. Sigara içmekle kalp krizi riskiniz 3 kat artmaktadır.
Sigara içenlerde seks hormonlarının azaldığı ve buna bağlı olarak kısırlık ve iktidarsızlığın arttığı saptanmıştır.
Gebelerde sigara içilmesi ise düşük riskinin artmasına, erken doğuma, doğum artısının azalmasına yol açar.
Çocuğunuza bunu yapmaya hakkınız var mı ?
Sigara yalnız içene değil, çevresindekilere de zarar vermektedir. Pasif sigara içimi de yukarıda sayılan hastalıkların riskini artırmaktadır.
Sevdiklerinizin sağlığı da sizin için önemli olsa gerek !
Tüm bunlara karşın sigara içmeyi sürdürmeyi düşünürseniz, sizin seçiminizdir.
“Nereye gittiğini bilen kişiye yol vermek için dünya bir yana çekilir.”
David Starr Jordan
Pasif içicilik sigara içilen bir ortamda kişinin isteği dışında sigara dumanına maruz kalma olayıdır.
Yakılan bir sigaranın dumanının %15’i içen kişinin akciğerine gidip dışarı atılır. Kalan %85 duman çevreye yayılır. Bu dumanda seksenin üzerinde bilinen kanserojen madde vardır.
Sigara dumanına maruz kalan kişiler sigara içenlerle aynı riskleri taşırlar.
Ülkemizde yapılan araştırmalarda ilkokul çağındaki çocukların % 75’ inin pasif içici olduğu saptanmıştır.
Anne veya babası sigara içen çocukların idrarlarında günde 5-6 sigara içen kişiler kadar Nikotin metaboliti olan kotinin saptanmıştır.
Kocası sigara içen kadınlarda akciğer kanserinden ölüm 2-3 kat artmaktadır.
Sigaraya maruz kalan genç kadınlarda meme kanseri riski %90 artar.
Evde yada işyerinde sürekli sigaraya maruz kalanlarda kalp damar hastalıkları ve kanser riski artmaktadır
Ev içinde sigara içiliyorsa :
• Bebekler hastaneye 3 kat daha fazla başvurmakta
• Ani bebek ölümü riski 2.5 kat artmakta
• Bebeklerde kolik tarzı karın ağrısı 2 kat artmakta
• Çocuklarda akciğer kanseri, kronik bronşit sıklığı artmaktadır.
Yoğun sigara dumanı olan işyerleri (kafe, kahvehane, bar vb) çalışanları pasif içicilikten çok daha fazla zarar görür.
Kamusal alanda sigara içilen masa ayrılması veya bir paravanla salonun bölünmesi hiçbir fayda sağlamaz. Sigara içilen bölümün diğer bölümlerden tamamen izole edilmesi ve tam olarak havalandırmasının yapılması gerekir. Kesin çözüm kamuya açık kapalı mekanlarda tam sigara yasağıdır.
Tam sigara yasağı ile : hem sigara içmeyenler korunmuş olur, hem de gençlerin özenti yolu ile sigaraya başlamalarını önüne büyük ölçüde geçilmiş olur. Ayrıca sigara bağımlıları da daha az sigara tüketme imkanına kavuşurlar.
Facebook’tan yapıştırmışsınız bu yorumları yine de katkıda bulunduğunuz için teşekkürler…
Sigara bildiğimiz gibi çevreye ve insana ciddi zararlar verir; içenin yanındakiler de bu dumandan ciddi zarar görebilir ve sigara yüzünden birçok insan ölebilir. Sigara paketlerinin üzerinde “sigara içmek insanı öldürür” yazmasına rağmen tiryakilerin sigara içmeye devam etmelerini ve hala sigara üretilmesini anlamıyorum.