Her nedense açılım tartışması başladığından bu yana, bilhassa sıra işin ekonomik boyutuna geldiğinde, kimin nasıl hesapladığı belli olmayan bir 300 milyar dolardan bahsediliyor. Böyle bir hesabın yapılmasında, bizim sıklıkla karşı karşıya kaldığımız, “kayıt dışı ekonominin tespit tekniği” kullanılıyor olsa gerek! Biliyorsunuz, Türkiye’de kayıt dışı ekonomi ile ilgili veri sunanlar, “tahmin” kavramı yerine “hesap” kelimesini kullanıyorlar ki ister istemez “mademki hesaplayabilecek kadar hâkimsiniz, öyleyse niye kayıt altına alamıyorsunuz?” sorusu akla geliveriyor!
Terörün Türkiye’ye maliyeti denince de işte aynı usulle “hesaplanan” bir 300 milyar dolarlık fatura ortaya konuveriyor. Oysa bizim bütçe tekniğimizde, hele 1984 yılından bugüne düşünüldüğünde, bölücü teröre ayrılan kaynakların hesaplanabileceği bir yapı var mı diye soran yok.
Naçizane ifade edeyim, maalesef böyle bir imkân yok. Bölünmek “duygusal” değil… yazısına devam et