İşsizlikte %10’un üzerine dikkat!

İşsizlik dizboyuTemmuz ayı işsizlik rakamları açıklandığında yeniden %10’un üzerinde bir direnç noktası oluşacağı anlaşıldı. Düşük büyümenin nimeti cari açığın düşmesiyse külfetlerinden biri de işsizlik. İşsizlik oranındaki artışın istikrarı, hükümetin piyasayı ısıtma yönündeki çabalarını hızlandırabilir. Özellikle faiz konusunda Merkez Bankası üzerinde yeni bir baskı oluşması akla gelen ilk ihtimal…

Türkiye’de işsizliğin toplumsal düzeni riske eder noktaya gelmesi çağdaş ekonomilere göre çok daha yüksek oranlarda mümkün olabilir. Sosyal riske karşı dayanıklılığımız üst düzeyde. Her şeye rağmen özellikle gençlerin işsizlik oranı ve tarım dışı işsizlik, kamu düzeni bakımından takip edilen değerler olmalı. 
Son rakamlar aslında işsizlikte bugünkü durumun, riskli değil riskin gerçekleşmeye başladığı noktada olduğunu gösteriyor.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Türkiye’de Temmuz itibariyle tarım dışı işsizlik %12,5, genç işsizliği %19,1 düzeyinde oluşmuş. Bu iki rakam genel işsizlik oranı olan %10,4’ten daha önemli.

İşsizlik göstergelerinin yeni eğilimi sanayideki işgücü kaybının altını çiziyor. Sanayi kesimi düşük büyüme çizgisini sindirmeye, insan kaynakları ve diğer maliyetlerini yeni trende uygun hâle getirmeye başladı. Ardından, zaten azaltılan yatırım harcamalarına ilişkin kararlarda, döviz cinsinden taahhütlerde bir revizyon daha gelebilir.

Geçtiğimiz ay cari açıkta azalmanın sınırına geldiğini yazmıştık. Rakamlar cari açığın geçen yılın aynı dönemine göre azalmayıp arttığını gösteriyor. Ortadoğu’daki ihraç pazarlarında önemli sorunlar devam ediyor. Euro bölgesinde de tatmin edici bir canlanma yok. Bu şartlar altında ihracatın seviyesi başarı sayılmalı.

Perakende sektörü regülasyonlardan etkilenecektir

Tüketime, önce krediler aracılığıyla ket vurulmuştu. Hükümet piyasaya mesajını net bir biçimde verdi. Tüketici kredileri artışı hızı izlemeye alındı. Malum, sonrasında, bazı ürünlerde kredi kartı kullanımı da sınırlandırıldı. Şimdilerde lüks perakende başta olmak üzere ithalatta bazı önlemlerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Daha önce 1200 civarında kalemle ilgili taslak hazırlandığı duyurulmuştu. Fakat yöntem konusunda herhangi bir deklarasyon henüz mevcut değil.

İmzalanmış bir Gümrük Birliği anlaşması var ki ithalata ilişkin tedbirlerde hareket alanını kısıtlayabilir. Bu kapsamda hükümetin ÖTV silahını çekmesi daha muhtemel görünüyor. 2015 ortalarına doğru ithal ürün kullanan perakende sektöründe hissedilir bir daralma görülebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir