Ba(ğ)zı Milletlerin Zenginliği…

 

Adam Smith’in ‘Milletlerin Zenginliği’ (https://tr.wikipedia.org/wiki/Uluslar%C4%B1n_Zenginli%C4%9Fi) kitabı liberal ekonomi teorisinin önemli referanslarından biri. Hala atıf yapılan bir kült kitap. Çin menşeli otomobillere ek vergi getirilmesinden sonra bir ‘yanlış okuma’ kurbanı vakasıyla daha karşı karşıyayız diye düşündüm.

A.Smith’in mikro ekonomiye ilişkin önermelerinden başka, uluslararası iktisatla ilgili söyledikleri de kıymetli aslında. Uluslararası serbest ticaretteki kısıtlamaların bulunmadığı bir dünyada, ticarete taraf olan tüm milletlerin zenginlikten nasibini alacağını yazıyor. Şahsen katıldığım bu görüş, her ne hikmetse, uluslararası ticaret hadlerinin merkez ekonomiler lehine olmadığı hallerde geçerli kabul edilmiyormuş! 

Batı sermayesinin yorum hatası, konuyu sadece bir ekonomik sorun bundan daha da kötüsü, salt reel ekonomiyle ilgili bir sorun olarak değerlendirmesinden kaynaklanıyor.

Piyasa ekonomisi ile mali piyasaların, demokrasinin, jeopolitik dengelerin birbirlerinin ayrılmaz parçaları olduğu unutuluveriyor.

Tarihten bir örnek… İngiltere, Hindistan’da bir sömürgeci devlet olarak bulunurken, haşhaş ticaretine engel olmak isteyen Çin Hükümeti’ne mealen şu notayı veriyor : ‘Serbest ticaret Tanrı’nın doğal düzenidir. Bu doğal düzene karşı çıkmak Tanrı’nın düzenine karşı çıkmaktır’ deyip meşhur Haşhaş Savaşları’nı başlatıyor. İşin içine Fransızlar da dahil oluyor(https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Afyon_Sava%C5%9F%C4%B1); ( Edward Said yine bir kült eser olan ‘‘Kültür ve Emperyalizm’ kitabında bu konuyu uzun uzun anlatıyor, https://www.dr.com.tr/kitap/kultur-ve-emperyalizm/arastirma-tarih/politika-arastirma/politika/urunno=0001917140001).

Mali piyasalar konusuna gelince… Mali piyasalar, para ve sermaye piyasalarından oluşan bir bütündür. Bu sistemin içine devletlerin, Merkez Bankaları’nın, mevduat, kalkınma, yatırım bankalarının işlemleri dahildir. Bu nedenle, sistem, bazı ekonomileri dışlayıp cezalandırdıkça, para kendine başka mecralar bulup-yaratacaktır.

Merkez ekonomilerinin tahvillerini rezerv olarak değerlendiren Merkez Bankalarından, tasarruflarını Çin borsasında değerlendiren küçük tasarruf sahibine, Norveç Varlık Fonu’ndan, FED’e kadar herkes sistemin küçülmesiyle fakirleşecektir. Dışa kapandıkça ekonomiler ve yönetimler radikalleşip kaynaklarını silahlanmaya, düşük getirili ithal ikameci üretimlere yöneltecek, bu sarmal, bugünün Avrupa’sından, Amerika’sına kadar artık korkulur hale gelen ırkçı cereyanları güçlendirecektir.

Serbest piyasa ekonomisi, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımıyla bugünkü hacmine erişti. Fonların serbest hareket etmesini, konvertibiliteyi genişleterek kısmi bir refah artışına sebep oldu. Henüz emeğin serbest dolaşımını sağlayamadı. Aynı yolu tersten kat ederek ‘Adam Smith’i yeniden keşfetmenin yollarını aramaya gerek yok. Meraklısı için rahmetlinin bir kitabı daha Türkçe’ye çevrilmişti: ‘Ahlaki Duygular Kuramı’(https://www.kitapyurdu.com/kitap/ahlaki-duygular-kurami/606196.html&manufacturer_id=564).

 



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir