Yine Bir İkilem: Finansmanın Büyümesi mi? Büyümenin Finansmanı mı?

Yine Bir İkilem: Finansmanın Büyümesi mi? Büyümenin Finansmanı mı?

2020 yılı ekonomik büyümesi %1,8 olarak açıklandı. COVID-19 gölgesindeki bir yıl için sadece büyümek bile olumlu karşılanmalı. Büyüme, içerik ve finansman bakımından değerlendirildiğinde 2021’e ışık tutacak bazı unsurları da içeriyor.

Kaynak: TÜİK

Pandeminin daha ilk aylarında talep açığının mali ve/veya parasal genişleme yapılmadan çözülemeyeceği belirginleşmişti. Dünya ölçeğinde bakıldığında pek çok ekonomi yönetimi azalan talebi uyarmanın yollarını ararken çeşitli enstrümanlar denedi. Türkiye ekonomisinde aynı arayış, ekonomi yönetimini tüm parasal genişleme kanallarının birlikte kullanılması şeklinde bir tercih kümesine yönlendirdi. (https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2994412-4-koldan-borclanmada-dusulen-tuzak)

Kaynaklar: http://www.hakanozyildiz.com/2021/03/2020-sonunda-toplam-borclar-7-trilyon.html; https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2994412-4-koldan-borclanmada-dusulen-tuzak.

Hanehalkı Borçlanmasına Dikkat

2020 yılının büyüme dinamiklerinde hanehalkı tüketimi %3,2’lik artışla kamu tüketiminin üzerinde görünüyor. Ortalamanın üzerindeki artışın finansmanında ise %50,4’lük çok yüksek bir borç yükleniminin payı var. Enflasyon giderildikten sonra %35’lik net artışa tekabül eden bu oranın 2021’de borç ödeme yükü üzerindeki olumsuz etkisi açık. Hanehalkının borç geri ödemesi ile enflasyonla mücadele kapsamında yürütülen parasal sıkılaşmanın karşılaşması incelenmeye değer olacaktır.

Dolarizasyondan Çıkış

Hanehalkları borç ödeme zorunluluğu, yükselen faizler ve Merkez’in uluslararası rezervleri artırma çabasını da 2021 beklentilerine ekleyelim. Birbiri ile çelişen ve uzlaşan iktisadi politika unsurlarını bir araya getirdiğimizde enflasyonla mücadelede başarı şansına ilişkin adımların öne geçebileceği anlaşılıyor.

Tüketimin artmasına uygun sosyal ortam ve sağlık koşulları birbirine uyum göstermediğinde borcu borçla ödeme seçeneği ağır basacaktır. Faiz hadlerinin yükselmiş olması, dolarizasyondan çıkış sürecine katkı sağlayacak bir gelişmedir. Bu bakımdan, fiyat artışları üzerinde önemli bir diğer olumlu etki de döviz kurunun 2020’deki dalgalanmadan muaf kalma olasılığıdır.

Sözün Özü

TL dışındaki tasarrufların çözülmesiyle, yükselen faiz nedeniyle artacak TL tasarrufları arasındaki patikada tüketime ayrılan payın yetersiz kalma ihtimali büyüktür.  TL borçların çevrilmesindeki güçlük nedeniyle, bankacılık kesiminde takipteki kredi oranlarının yükselişini beklemek yanlış olmaz. Kamu kesiminin artık kredi genişlemesini desteklemeyip doğrudan nakit desteğini geliştirme seçeneklerine başvurması, 2021 için öne çıkması gereken bir seçenek olmalıdır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir