Geçtiğimiz hafta açıklanan işsizlik verileri dikkate değer bazı unsurlar içeriyordu. Gündem yoğun olduğu için değinememiştik. İşsizlik kronik bir sorun ama, Ekim ayı itibariyle durumun hiç de iç açıcı olmadığı anlaşılıyor. Özellikle tarım dışı istihdam ve genç işsizlik konuları dikkat çekici.
İşsizlik rakamlarının büyüme oranı ile ilişkisi dikkate alındığında, ekonomi politikası için bazı ipuçları elde edebilmek de mümkün. Türkiye krizi aşarken enflasyonu da göz ardı etmeyecekse işsizlikle ilgili bazı saptamaları gözden geçirmekte yarar olacak.
Türkiye’de işsizliği başarılı bir şekilde azaltmanın yolu hızlı ve tempolu bir büyümeden geçiyor. Zira, tabloda görüldüğü üzere alttan gelen genç nüfus ile birlikte mevcut işsizlere de iş bulmak zorunda kalan bir ekonomik ve demografik dağılımımız var. İşsizlik oranını aynı seviyede tutmak için bile %6 düzeyinde bir büyümeyi sağlamak gerekiyor. ‘İşsizliği azaltacağım’ diyen bir ekonomi yönetimi, her halükarda %6‘lık büyüme haddini aşmak zorunda ki; bu bugünkü şartlarda teknik olarak mümkün görünmüyor. İşsizlik ve Büyüme Dengesi yazısına devam et