Türkiye’de İsrail’le ilgili sözel kültür geniştir. Sorsanız her önüne gelen İsrail’le ilgili bir düzine hikâye anlatabilir. Birbirinden bağımsız olarak anlatılan her usulsüz İsrail icraatının arkasında, doğruluk payı olduğu kadar, bu devletin dünyaya yaydığı “örtülü operasyonlar ülkesi” imajının da etkisi vardır.
Gündelik değerlendirmelerin yoğunluğu arasında İsrail’in nasıl bir devlet modeli olduğu yeterince vurgulanmıyor. Ekonomik ilişkileri, dünya ekonomisi içerisindeki rolü, bu rolün siyasetlerine etkisi yeterince değerlendirilmiyor.
Her şeyden önce İsrail’in agresif yönetim politikasının ardında, demokratik bir ülke olmaması yatıyor.
Düşünün ki, satın alınan bir toprak parçasında, sadece belirli bir dine etnik olarak mensup, askeri bir devlet var. Bu devletin şeklen siyasi partiler, serbest seçimler, genel oy gibi esaslara bağlı bir demokrasisinin var olması, gerçekten demokratik olduğunu gösterir mi? Gazze’ye yardım götüren geminin saldırıya uğraması 27 Mayıs’ın yıldönümüne yakın günlere denk gelince aklıma bu ve benzeri sorular geldi. “Darbeder” Cumhuriyet’ten Derbeder Demokrasiye İsrail’in Gölgesinde 27 Mayıs 1960 yazısına devam et