Dövizle ilgili değerlendirmelerin yoğunlaştığı son dönemde, olanları daha kalıcı şekilde anlayabilmek için bazı değişkenleri geriye dönük hatırlamak gerekiyor.
Her şeyden önce sadece kriz döneminde değil, krizden önce de para değerleri toplu halde değer kaybediyordu. Kurların tümüyle değer kaybetmesi karşısında, birbirlerine göre değer kaybetmemesi özellikle küçük tasarrufçu bakımından yorumlanması güç bir süreç. Yani, Amerikan Doları diğer paralar ve TL karşısında değer kaybettiğinde tasarruf sahibi biliyor ki; ABD Doları değer kaybediyor. Ancak, uluslararası ticari rekabet, özellikle reel sektör, döviz kurlarının birbirlerine oranından yani pariteden etkilendiği için, bütün ulusal para birimlerinin aynı anda değer kaybetmesi teorik olarak -en azından ilk bakışta- mümkün görünmüyor.
Sorun şu ki; toplu değer kayıplarının anlamı, paraların birbirlerine göre değer kaybetmesi değil, her bir ulusal para biriminin kendi iç pazarında alım gücünün düşmesi. Uzun lafın kısası, enflasyon yaratmak yoluyla parasını devalüasyona zorlamak. İç pazarda enflasyonun yol açtığı değer kaybı sayesinde, dış pazarlarda dolaylı devalüasyon sağlamak. Dövize Neler Oluyor? yazısına devam et