Türkiye ekonomisinin 2018 yılı içerisinde dış kaynak sorunu ile karşılaşacağı öngörülüyordu. İşin kötüsü Türkiye’de ekonomi büyüyüp kaynak ihtiyacı artarken Dünya’da likidite azalmaya kaynak maliyeti artmaya başladı. Üstüne üstlük jeopolitik sorunlar ülke ekonomisinin hassasiyetini, risk primini daha da artırmış oldu. Bu gelişmede Türkiye ekonomisinin açıkça hedef tahtasına konduğu son bir haftanın ayrı bir rolü var.
Çözümler..
Amerikan Doları’nın 6TL ‘yı da geçtiği geçtiğimiz haftanın son günlerinin ardında Paul Krugman New York Times’ta Türkiye ekonomisini yönetenlere çok ilginç önerilerde bulundu. Ana hatları ile 2001’de Arjantin’in yaptığı gibi bir borç reddinden dem vuran, 2000’lerin sonundaki İzlanda’dan, 1998 Krizi’ndeki Güney Kore’den dolaşıp Malezya, Endonezya kategorisinin içindeki ‘currency atak’ ları, borç krizlerini sıralayan bir yazı kaleme aldı. Nobel’li iktisatçının önerisi borç reddi ve döviz borçlarına hükümet garantisi verilmeyeceği beyanının yapılması. Bir süre sonra eski sisteme dönüleceğinin kabulünü de içeren öneriler demetinin özelliği ‘sistem içinde’ kalması. Çözüm önerilerine ‘bir düşkünlüğün kabulü’ ile başlanırsa gerçek bir başarı şansını yakalamak mümkün değil. Türkiye sayılan benzer pek çok diğer ülkeyle birlikte ‘kaynak sorunu’ ve ‘rezerv para’ seçenekleri üzerinden geliştireceği ve uygulayacağı özgün fikirler ile daha doğru bir rotaya yol alabilir gibi görünüyor.
Yangını odun atarak söndürmek yerine…
İşletmecilikte satışların büyük çoğunluğunun aynı müşteri grubuna yapılmasına ‘müşteri riski’, satın almaların çoğunun aynı tedarikçiden teminine ‘tedarikçi riski’ adı verilir. Finansal kaynak temininde de tek veya az sayıda mali araç ve aracıya bağlılık, risk taşır. Bahsedilen riskleri yönetmek için firmalar bile piyasayı, müşteriyi, tedarikçiyi, mali araç ve aracıları çeşitlendirmek ister.
Dünya’nın hakim siyasi ve ekonomik yapısı devletleri maalesef bir şirket kadar bile esnek hareket etme kabiliyetinden yoksun bıraktı. Türkiye bir süredir riskleri teşhis ederek dağıtmayı deneyimleyerek alışılmışın dışında bir siyasi-ekonomik tarz-ı siyasete sahip. Savunma araçları, enerji, gıda gibi alanların ardından, mali enstrümanları da çeşitlendirmeye, yatırımcı gruplarını farklılaştırmaya özen gösteriyor. Döviz kuru ile ilgili çözüm önerileri… yazısına devam et