Türkiye’de ekonomik gelişmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak “sermaye yetersizliği” gösterilir. Bu nedenle Türkiye’de şahıslar, şirketler, devlet, hep dış tasarruflarla başka bir deyişle borçlanarak yatırım yapar. Burada kritik nokta, uzun vadede, yapılacak yatırımlarla geliri ve dolayısıyla tasarrufu kendine yeter hale getirmektir. Bu amaçla, tasarruf sahipleri ve fon ihtiyacı olanlar arasında, banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla bir köprü kurulur. Ancak, tarım toplumlarında arz ve talep arasındaki sözkonusu köprü, genellikle resmi değil gayriresmi şekilde inşa edilir. İnsanlar tasarruflarını banka ve diğer kuruluşlarda değerlendirmek yerine yastık altında tutmayı tercih edebilir. Manisa’nın Parası Nerede? yazısına devam et