Küresel Ekonomide Yeni Dönem: Pax’tan Chaos’a…

Filistin’deki sorunların yerel, bölgesel ya da etnik bir çatışma ekseninde değerlendirilemeyeceği, gözlerini gerçeğe yummamış herkes için aşikâr… Yeni bir dünyanın doğum sancıları belli ki sıklaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

Tabloya bakalım:

  1. Başat ekonomilerdeki siyasal radikalizm giderek güçleniyor.
  2. Bölgesel görünümlü çatışmalar askeri harcamaları artırdı, daha da artıracak.
  3. Savunma bütçeleri güçlendikçe bürokrasilerin siyaset üzerindeki hâkimiyeti gelişiyor.
  4. Yeni bir kamu ekonomisi tipi doğdu: Yerleşik nizamlar daha çok kaynağı hem de halkı ikna ederek yutuyor.
  5. Doğu’daki savaş müteşebbisliği, biraz daha devletin hükümranlığına tâbi olduğundan siyasete etkisi sınırlıyken Batı’da savunma tedarikçileri kullandıkları bütçe kaynağı itibariyle birer KİT (kamu iktisadi teşekkülü) hâline gelmiş durumda.
  6. Gelişmekte olan ekonomilerin pek azı çağdaş savaş gereçlerini üretebiliyor. Tüketim malları üretiminde çıkış yolu arayan “yükselen pazarların” yeni sorunu, her çeşit çatışmanın tedarik zincirlerini kırması.

Uzun lafın kısası, uluslararası ekonomik sistemde yeni bir gelir dağılımı oluşuyor. Bu dağılımın birincil özelliği, ulusal ölçekte siyasal radikalizmi ve savunma doktrinlerini öncelemesidir.

Hâl böyle olunca; malların, hizmetlerin hatta emeğin serbest dolaşımı ve verimliliğin artarak maliyetlerin düşmesi sonucu oluşan “ucuz ürün, ucuz emek, bol likidite, bol tüketim” varsayımlarına dayanan müesses küresel ekonominin yerine nasıl bir modelin ikame edileceği hakkında daha fazla analize ihtiyacımız var…

Dünya ekonomisi, kamu harcamaları artıp “sivil alan” daraldığında toptan bir dışlama etkisine (crowding out) girebilir. Özel sektör yatırımlarının miktarı ve verimliliği azalır. Bu neticeden de en başta, özel sektörün fazlaca ağırlık taşıdığı merkez ekonomiler zarar görür. Diğer yandan kartlar yeniden dağıtıldığında Çin ve Rusya gibi müdahaleci sosyal piyasa ekonomilerinin konforu, hem seçmen baskısı hem de tüketim alışkanlıkları yönünden sarsılmayacaktır.

“Kim daha çok kazanır?” mı? “Kim daha az kaybeder?” mi?

İnsanlığın adım adım içine çekildiği yeni dönemi doğru okumak için iktisadi vizyonumuzun bütünüyle revize edilmesi gerekecek.

Bir birikim veya gelir dağılımı olarak gördüğümüz modeli, artık kayıpların çetelesini tutarak devam ettirmeliyiz. Bir başka deyişle yeni dönemin fiyatlamasını, “vazgeçme maliyeti” üzerinden ölçmemiz elzem…

Bir yandan yapay zekâ önce yatay sonra düşey eksene doğru ilerlerken, âdemoğlu Pax-Romana, Pax-Britannica, Pax-Americana serisini, ‘Pax’lar ile değil ‘Order’lar ile hem de ‘Chaotic’ şekilde tamamlayacak gibi görünüyor. Şu hâlde Dünya için “establishment”tan “nomenklatura”ya uzun ve zahmetli bir yolculuk bizi bekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir