Geleneksel Ramazan Yazısı…

Ramazan ayı bitmeden önce yazmak neredeyse farz oldu. Ramazan ayı başlamadan önce artan gıda fiyatları, yedi yıldızlı iftar programları da diğer bir klasik. Son yılların canlı yayına bağlanılan iftar sofraları başka bir gelenek olmaya aday.
Zekat…
Her ne kadar Ramazan ayı içerisinde yerine getirilme zorunluluğu olmasa da toplumdaki alışkanlık zekatın Ramazan ayında verilmesi şeklinde. Fitre ve zekat aslında önemli bir ekonomik büyüklük. Her yıl servet değerinin 40’da 1’ini ihtiyaç sahibine bağışlayan bir hanehalkı, üretken olduğu yaklaşık kırk yılda toplam serveti kadar bir değeri zekat yoluyla topluma aktarmış oluyor.  Zekatın gelir dağılımı üzerinde nasıl bir etkide bulunduğunu anlamak için, İslam toplumunda belirli bir süre sonra zekat verilecek aile bulunamadığı dönemler yaşanmış olduğunu not edelim.

Servet Vergilerinde Durum..
Dünya’da vergiler gelir, servet ve tüketimden alınıyor. Türkiye’de ağırlıkla tüketim vergilendiriliyor. Servetten alınan vergiler,  Veraset ve İntikal Vergisi gibi mirasçıların (%1’den %10’a kadar) veya lehine bedelsiz bir ekonomik değer intikal eden kişinin bildirimi (%10’dan %30’a kadar)  ile bir defada ya da Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi her yıl ödeniyor. Ayrıca, servet unsuru sayılan motorlu bir aracın satın alma işlemi sırasında hem KDV,hem de ÖTV ödeniyor. Yani bir kuzudan üç post çıkarılmaya çalışılıyor. Emlak Vergisi’de bir kereye mahsus değil Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi her yıl iki taksitte ödeniyor.
Gelir Dağılımı ve Tasarruf oranı…
Türkiye’de tasarruf oranı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH)’nın %12,6’sı düzeyinde. Son on yıldır %18,5 seviyelerinden 2008 (%17)krizinden sonra şiddetli bir kırılma göstererek maalesef bugünkü seviyesine indi. Merkez Bankası Başkanı’nın 23 Temmuz’da Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı sunuma göre,  tasarruf oranında gelişmekte olan ülkeler arasında sondan dördüncü sıradayız.
Türkiye’deki yatırım düzeyi için %12’lik bir tasarruf oranı çok yetersiz kalıyor. 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’na göre tasarruf oranlarının %19 hedefine yakınlaştırılması için alınması gereken tedbirlerin de çoğu uygulanmış görünüyor.
Ramazan ve Gelir Dağılımı…
Bu yıl özellikle metropollerde iftar sofralarında dikkat çeken bir eğilim ‘hep birlikte yemek yemenin verdiği coşku’. Fakirlere yardım ve canlı yayın vurgusu azaldıkça, iftar sofralarının daha çok insanı cezbettiği anlaşılıyor. Ekonomik içerikli dini vecibelerin yerine getirilmesinde insanların biraraya gelmesinin büyük payı olabilir. Aynı sofrada farklı sosyo-ekonomik gruplarda yer alan pek çok kişi toplumu daha iyi gözlemleyip, paylaşım konusunda daha cömert olabilir. Orta sınıfa yaklaşan hane sayısının artması, toplumu daha barışçı hale getirir.
Ekonomi yönetimi özellikle 2014 yılından itibaren aşırı tüketim konusunda doğru tedbirleri uygulamaya koydu. Kredi kartları ve tüketici kredilerinde radikal kararları sahaya aktardı. Bundan sonrasında tasarruf sorununa bir de gelir dağılımı ekseninde yaklaşmak uygun düşebilir.  Bugünkü gelir dağılımı sonuçları alt gelir gruplarının tasarruf kararlarını zorlaştırıyor.