Eksi % 13,8

2009 yılının ilk üç ayında, Türkiye ekonomisinin %13,8 oranında küçüldüğü açıklandı. Krizin merkezindeki bir çok ülkeye göre çok yüksek bulunan bu oran, maalesef ekonomi literatürümüze tarihi resesyonlardan biri olarak geçecek boyutlarda. İlk çeyrek için geçerli olan bu oranın devam etmesini beklemiyoruz ama, neden bu noktaya geldiğimiz düşünüldüğünde kayda değer birkaç bulguyu not etmek gerekiyor.

Öncelikle krizin merkezi sayılan bir çok ülkede görülen küçülme oranlarıyla Türkiye’yi karşılaştırmakla işe başlayalım. 2009‘un ilk çeyreğinde ABD  % 2,5, İngiltere % 4,9, Almanya % 6,9 daralmış. Küresel kriz, krizin merkezindeki ülkeleri finansal olarak zor durumda bırakırken, aksine Türkiye’de mali sektörün %10,8 büyümesi ise krize nereden baktığımızı gösteriyor.

Sektörel Büyüklük

Reel sektöre, tüketiciye yönelik önlemlerin gecikmesiyle oluşan bu tablonun tekrar etmemesi için, ekonomiye yön veren siyaset ve bürokrasi kadrosunun öngörü mekanizmalarını güçlendirmeleri gereği açıkça kendini gösteriyor. Batıya göre bankacılık sektöründeki göreli rahatlığımız, kolaylıkla alınabilecek pek çok kararın zamanında uygulanmasına engel olan bir mazeret oldu.

Yatırım Harcamalarının Artış-Azalış Oranları (%)

Yatırım Harcamaları

Özel sektör kriz riski ile karşı karşıya kaldığında kapasite fazlasını ve stoklarını eritirken, yerel seçim öncesinde kamu yatırımları artmaya devam etti. Kamu harcamalarındaki artış eğilimi sürdü. Bankalar açık pozisyonlarını kapatarak kamu açıklarını fonlamaya hazır hale geldiler. Özel kesimin tüketimini artırması için gereken vergi indirimleri mart ayına sarkınca, Türkiye ekonomisi iki dönem üst üste negatif büyüme kaydederek resmi tanımı ile resesyona girmiş oldu.

Batı ekonomilerindeki küçülme oranlarının Türkiye’ye göre sınırlı kalmasının bir nedeni daha var tabi ki. Ekonominin merkezindeki ülkeler, geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin yakaladığı büyüme oranlarına sahip değildi. Baz alınan tarih aralığı 2008 yılının ilk üç ayı olduğu için, Türkiye’nin küçülme oranı daha yüksek görünüyor.

Tarım kesiminin beklenmeyen küçülmesi ile mali kuruluşların kaydettiği büyüme oranı, emek yoğun sektörlerde küçülmenin neden olduğu işsizlik dalgasının en dikkat çekici öğelerini oluşturuyor.

Özel sektördeki trajik küçülme karşısında kamu kesiminin talebi desteklemek zorunda kaldığı bu tabloda, özellikle makine-teçhizat yatırımlarının küçülmeye karşı duyarlılığını görmemek mümkün değil.

Eksi % 13,8” hakkında bir yorum

  1. Küçülme hayır olamaz!Bizde olamaz seçim meydanlarında çığıran siyaçetçiler yalanmı söylüyorlar.Bir yıl öncesinden başlayan seçim yatırımları teğet geçen ekonomik kriz, nedense seçimler bitti biranda ülkemizin boğazına çöktü şimdi insanlar nefes alamaz durumda neden işveren mağdur çarkın dişlisi işçiside mağdur.Cinnet geçiren insanlar zaten aldığı ücret gününü kurtarmaya yeterken üstüne birkaç ay işsizlik eklenince tuzubiberi oluyor.

Yorumlar kapalı.